kose Süper Üye
Reklam : Yönetici Puanı : Mesaj Sayısı : 489 Forum Lirası : 19328 +Rep Puanı : 11027 Yaş : 29 Nerden : İzmir İsim : KöSe İş/Hobiler : Bilgisayar Oynamak Ruh Hali : Takım :
| Konu: MAX PAYNE 2 ---hikaye--- C.tesi Haz. 27, 2009 10:57 pm | |
| Gece bir kefen gibi New York sokaklarını örtmüştü. Sesler, görüntüler, hepsi daha uzaktan geliyor gibiydi. Bu geceler birçok kahraman yaratmıştı. Caz barlar bu adamların hikayeleriyle doluydu. Ancak bu gece bir kahramanın düşüşüne tanık olacaksınız. Size anlatacağım hikaye, kadınlar tarafından defalarca öldürülen bir adama ait. Kurşunların acıtamadığı bir polisin başına gelen bir hikayeyi dinlemek üzeresiniz. “Hayatımda başıma gelen her kötü şey gibi bu olay da bir kadının ölümüyle başlamıştı.”
Kahramanımızın adı Max Payne. Kendisi bundan iki sene önce yine bir hikayeyle karşımıza çıkmıştı. Karısı yanlış zamanda yanlış yerde olmanın bedelini hayatıyla ödemişti. Sentetik bir uyuşturucu olan Valhalla hakkında bilgi edinen eşi evinde öldürülmüştü. Kahramanımız ise bu olay karşısında yıkılmıştı. Aynı zamanda New York polisinde çalışan Payne, narkotik bölümüne geçerek bu uyuşturucu şebekesini çökertmeye çalışmıştı. Ancak karısının katilini ararken karşısına daha yüksek yerlerden insanlar çıkmaya başlamış ve onu cinayetle suçlamışlardı. Bu yüzden hem polislerden hem de uyuşturucu şebekesinden kaçan Payne, her şeye rağmen başarmıştı. Oyunun sonunda bütün şebekeyi ayakta tutan kişinin aslında belediye başkanı olduğu ortaya çıkmış, helikopteriyle kaçmaya çalışırken suçsuz kişileri öldürmenin cezasını patlayarak ödemişti. Kahramanımız bu kadar çok şey yaparken yanında ya da karşısında bazı kişiler belirmişti. Mafyaya kimlik değiştirerek giren Payne, buradaki suçlularla işbirliği yapmış, onlardan yardım almıştı. Sonunda soruşturmaya alınmış ve her şey açıklığa kavuşmuştu.
Hikayenin ikinci kısmı günümüzde New York’ta geçiyor. Payne, gelen bir ihbarı değerlendirmek için bir depoya geliyor. Burada yasadışı iş yapan bir “temizlik şirketini” buluyor. İpuçlarıyla dolu ve kanlı bir yol, onu şehrin en büyük iki suç şebekesinin ortasına, oradan geçmişine ve yeni bir aşka götürüyor.
Payne karısını unutmuş değil, ancak kelimeler metafor kullanıldığında daha da kuvvetleniyor. Ve içinde bulunduğu durumu yalnız kaldıramayacak bir durumda. Dolayısıyla tam ihtiyacı olduğu bir anda yanında bir kadın beliriyor, Mona. Kirli, tehlikeli, buram buram aşk kokan Mona. Kahramanımız bunun ne kadar tehlikeli olduğunu bile bile bu kadından hoşlanmaya başlıyor. Tehlikenin ateşine çekilir gibi ikisi de kurşunların tam sınırında tango yapmaya başlıyorlar. Noir York stili…
“Aşk kafanıza bir kurşun sıkmak gibidir. Sevgilinizin dudaklarını namlu gibi ağzınıza dayarsınız. Tek merak ettiğiniz şey, kurşunun girmesinden sonra ne kadar ağrı kesici almanız gerektiğidir.”alıntı | |
|